Polisitemia vera belirtileri genellikle uzun yıllar içinde yavaş yavaş gelişir. Çoğu zaman, belirgin semptomlar ortaya çıkmadan önce rutin bir muayenenin parçası olarak kan testinde bozukluk tesadüfen bulunur.
Polisitemia veralı birçok kişide baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, geceleri aşırı terleme, ilerlemiş hastalıklarda özellikle ılık bir banyo sonrasında daha da artan kaşıntılı cilt gibi birçok rahatsızlıkta da ortak olan çeşitli spesifik olmayan belirtiler gelişir. Polisitemia veralı bazı kişilerde bunlara ek olarak bulanık görme, kulak çınlaması (tinnitus) ve ciltte özellikle de yüzdeki anormal kızarıklığı gibi ek semptomlar ortaya çıkabilir.
Zaman geçtikçe belirtiler arasına karnın sol üst kısmında bulunan ve yıpranmış kan hücrelerini filtreleyen dalak dahil olur. Dalak, normalden daha fazla sayıda kan hücresini temizlemeye çalıştığı için polisitemi veralı kişilerde sıklıkla anormal şekilde genişlemesine neden olan splenomegali oluşur. Splenomegali, karında şişkinlik veya dolgunluk hissine neden olabilir.
Polisitemi vera ile ilişkili daha az yaygın belirtiler ise ciltte morarma, sık burun kanaması veya diş etlerinde kanama, karaciğerde büyüme (hepatomegali) ve eritromelalji (el ve ayak derisinin kızarık veya morumsu bir görünümle karakterize bir durum) olarak tanımlanabilir. Eritromelalji ayrıca etkilenen bölgelerde ağrılı, yanma hissine veya şişmeye neden olabilir.
Polisitemia veralı bazı kişilerde, kanın kalınlaşmasına bağlı olarak kan akışının azalmasına ve trombositleri etkileyen anormalliklere bağlı olarak kanın pıhtılaşma sorununa neden olan belirtiler görülebilir. Kan pıhtıları nedeniyle oluşan trombotik olaylar, nadir durumlarda polisitemi veranın ilk belirgin belirtisi olabilir. Kan pıhtısının nerede oluştuğuna bağlı olarak pek çok komplikasyon ortaya çıkabilir. Kan pıhtısı felç, göğüs ağrısı (anjina), kalp krizi, derin ven trombozu (DVT) veya pulmoner emboliye neden olabilir.
Derin ven trombozu, bacaklarda kan pıhtısı oluştuğunda, bacakların ağrılı ve şişmesine neden olabilir. Pulmoner emboli ise akciğerlerde bir pıhtı oluştuğunda veya bir derin ven trombozunun kopup kan dolaşımına geçmesi sonunda pulmoner arterde sıkışıp kaldığında meydana gelir. Pulmoner emboli nefes darlığına, göğüste ani bir ağrıya, bitkinliğe veya pulmoner arterin yüksek tansiyonu gibi hayatı tehdit eden komplikasyonlara neden olabilir.
Polisitemia veralı bazı kişilerde ise Budd-Chiari sendromu olarak adlandırılan, ana kan damarında karaciğere (hepatik ven trombozu) giden kan pıhtısının oluşması durumu gözlenebilir. Karnın sağ üst kısmında ağrı, anormal derecede genişlemiş bir karaciğer (hepatomegali), derinin ve gözlerin beyazlarının sararması (sarılık) ve/veya mideyi kaplayan zarın iki tabakası arasında (asit) birikmesi Budd-Chiari sendromunun belirtileridir.
Kırmızı kan hücrelerinin anormal çoğalması ayrıca peptik ülser, gut ve böbrek taşlarına neden olabilir. Peptik ülserler, gastrointestinal sistem içinde kanamaya neden olabilen, gastrointestinal sistemin yüzeyinde açık yaralardır. Gut, ürik asit birikiminin neden olduğu eklem iltihabıdır. Anormal derecede yüksek ürik asit seviyeleri de böbrek taşlarına neden olabilir. Polisitemi vera ile ilişkili gut ve böbrek taşı, normalden daha yüksek ürik asit üretimi ile sonuçlanan kırmızı kan hücrelerinin yüksek devri nedeniyle oluşur.
Polisitemi verada ilerleyen hastalık seviyelerinde skar dokusu kemik iliğinin yerini alır ve bozukluk idiyopatik miyelofibrozise benzer. Hastalıkta bu faz, spent faz olarak adlanıdırılır. Bu olay meydana geldiğinde, kemik iliği artık kan hücreleri üretemez ve bu durum düşük seviyelerde sağlıklı, kırmızı kan hücreleri (anemi), trombositler (trombositopeni) ve beyaz kan hücrelerine (lökopeni) neden olur. Polisitemi vera, nadir durumlarda, sonunda akut miyeloid lösemi olarak bilinen bir lösemi formuna dönüşebilir.